NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ ابْنِ
عَجْلَانَ
أَنَّ
رَجُلًا مِنْ
مَوَالِي
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَامِرِ بْنِ
رَبِيعَةَ
الْعَدَوِيِّ
حَدَّثَهُ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَامِرٍ
أَنَّهُ قَالَ
دَعَتْنِي
أُمِّي
يَوْمًا
وَرَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَاعِدٌ
فِي
بَيْتِنَا
فَقَالَتْ
هَا تَعَالَ
أُعْطِيكَ فَقَالَ
لَهَا
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَمَا
أَرَدْتِ أَنْ
تُعْطِيهِ
قَالَتْ
أُعْطِيهِ
تَمْرًا فَقَالَ
لَهَا
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَمَا
إِنَّكِ لَوْ
لَمْ
تُعْطِهِ
شَيْئًا
كُتِبَتْ
عَلَيْكِ
كِذْبَةٌ
Abdullah İbn Âmir'den
demiştir ki:
Birgün Resulullah
(s.a.v.) evimizde otururken annem beni çağırıp: "Gel sana vereceğim (şu
şeyi) al" dedi. Bunun üzerine Resul-ü Ekrem kendisine:
Ona ne vermek
istiyorsun? dedi. Annem:
Ona bir kuru hurma
vereceğim, cevabını verdi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) O'na şöyle
buyurdu.
Dikkat et, eğer ona bir
şey vermemiş olsaydın (bu), senin hakkında bir yalan olarak yazılacaktı."
İzah:
Metinde geçen
"kezibe" kelimesini kef'in fethiyle «kezbe" şeklinde Masdar-ı
merre olarak okumak da caizdir.
Bu hadis-i şerif,
ağlayan çocukları dindirmek için birşey vermeyi vâd ederek onları kandırmanın
ya da cin, peri, hortlak gibi varlıklarla veya başka bir şekilde korkutmanın
yalan hükmünde olduğunu ifâde etmekte ve çocuklara bu türden asılsız sözler
söylemenin de haram olduğuna delâlet etmektedir. Binaenaleyh müslüman yalanın
her çeşidinden kaçınmalıdır.